ABD’de Demokrat Chris Pappas’ın öncülük ettiği 40 kişilik bir temsilci grubu, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya gönderdiği mektupta, hükûmeti Türkiye’nin “ABD’nin ulusal güvenliğiyle ilgili yasa ve politikaları ihlal etmeye devam etmesini engellemeye” çağırdı.
Türkiye’nin 2017’de Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alacağını duyurmasının ardından ABD’nin F-35 programından çıkarılan ve CAATSA yaptırımlarına maruz kalan Türkiye’ye ilişkin gönderilen mektuba, Washington yönetimi yanıt verdi.
“TÜRKİYE, UZUN ZAMANDIR NATO’NUN MÜTTEFİKİ”
ABD Dışişleri Bakanlığı, Pappas liderliğindeki temsilci grubunun söz konusu mektubuna “Ankara’nın S-400 sistemini satın almasından duyduğumuz memnuniyetsizliği dile getirdik ve CAATSA yaptırımlarının uygulanmasına ilişkin devam eden değerlendirmemizin bir parçası olarak atılması gereken adımları açıkça belirttik” şeklinde yanıt verdi.
“Türkiye, ittifakın misyonlarına önemli katkılarda bulunmuş, uzun süredir NATO müttefiki bir ülkedir” denilen ABD Dışişleri yanıtında “ABD’nin Türkiye ile savunma ilişkileri, hem ABD’nin hem de NATO’nun güvenlik çıkarları için hayati önemini korumaktadır” ifadelerine yer verildi.
TÜRKİYE F-35 PROGRAMINDAN ÇIKARILMIŞTI
Türkiye, 2017’de Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alacağını duyurmasının ardından F-35 savaş uçağı programından çıkarıldı.
Ülkenin Savunma Sanayii Kurumu, Amerika’nın Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) kapsamında yaptırımlara tabi tutuldu. ABD, füzelerin NATO teknolojisiyle uyumsuz olduğunu ve F-35’ler için risk oluşturduğunu ifade etti.
ERDOĞAN’DAN F-35 AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Temmuz’da Azerbaycan dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayarak Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşüne ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu.
Erdoğan F-35 meselesine dair açıklamasında “F-35 konusunu aramızda konuştuk ve işin takipçisiyiz. Ben Sayın Trump’ın bu konuda yaptığımız anlaşmaya sadık kalacağına inanıyorum” demişti.
Erdoğan şunları söylemişti:
*Biz F-35’leri öncelikle kendi güvenliğimiz için istiyoruz. F-35 meselesi bizim için yalnızca bir askeri teknoloji meselesi değil; aynı zamanda başta NATO gibi uluslararası platformlarda güçlü ortaklık konusudur.
*Ama tabii bu mesele kendi göbeğimizi kendimiz kesmemize vesile oldu ve savunma sanayii alanında atılımlarımızı hızlandırdı. Bizim güvenlik altyapımızı güçlendirmemiz, kimse için bir tehdit değildir. Hele hele dost ve müttefiklerimiz için hiç değildir.
*En son NATO zirvesinde müttefiklerin savunma harcamalarını artırmasına yönelik bir karar alındı. Yani denildi ki ‘NATO ülkeleri kendi savunma altyapılarını kuvvetlendirsin, ihtiyaçlarını karşılasın, bu NATO’nun da savunmasını da güçlendirsin’. Dolayısıyla Yunanistan’ın bizim savunma alanında attığımız adımlar nedeniyle endişelenmesi yersiz ve manasızdır.
*Türkiye, güvenliğini ve çıkarlarını tehdit etmeyen, düşmanca bir tavırla önüne çıkmayan hiçbir ülke için tehdit değildir. Aksine Türkiye, bölgesinde ve dünyada barışı, huzuru ve güvenliği sağlamak için azami çaba gösteren, dostları için son derece güvenilir bir ülkedir.
*Çevremizde hiçbir çatışma yoktur ki Türkiye, barışçıl bir yaklaşımla onu sonlandırmak için çabalamasın. F-35 konusunu aramızda konuştuk ve işin takipçisiyiz. Ben Sayın Trump’ın bu konuda yaptığımız anlaşmaya sadık kalacağına inanıyorum.
*Bu F-35’lerin Türkiye’ye peyderpey teslimi onun döneminde gerçekleşecektir diye düşünüyorum.